| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
23. MU'MİNUN / 1-2-3-4Sure Ayet Sayısı: 118 Kitap Sırası: 23 Nüzul Sırası: 74 Nüzul Yeri: MEKKE | Şu mü'minler, kat'iyyetle felahtadır:
✦ Salatında huşu duyanlar...
✦ ve Lagv olandan muriz olanlar...
✦ ve Zekatlarına fail olanlar… | قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَۙ | .1 | 1 |
kad Kök: harfKelime: kadKelime Anlam: Kesinlik, kat'iyyet bildirir. Fiil, tahkik, ümid, rica, intizar, yakınlık, azlık veya çokluk ifade edebilir.
eflehal Kök: FLHKelime: iflahFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Mübarek ve muvaffakiyetli olmak. Selâmete çıkmak. Felâha kavuşmak. Nimette dâim ve kararlı olmak.
mu'minune. Kök: eMNKelime: muminİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren.
El Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır. | | | | | | اَلَّذ۪ينَ هُمْ ف۪ي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَۙ | .2 | 2 |
ellezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
salâtihim Kök: S:LVKelime: salatİsim, Dişil Kelime Anlam: Düzen vermek, düzenlemek. / Sineyi yok ederek ve benliğinden arınarak, Allah'ın kainata düzen vermesine katılmak.
hâşiûne. Kök: H:ŞA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ | .3 | 3 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
anil Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
lagvi Kök: LG:VKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mu'ridûne. Kök: A:RD:Kelime: muriz ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: İ'raz eden. Yüz çeviren. Başka tarafa dönen. Ta'riz eden. Dokunaklı konuşan. | | | | | | وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِلزَّكٰوةِ فَاعِلُونَۙ | .4 | 4 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
liz Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
zekâti Kök: ZKVKelime: zekatİsim, Dişil Kelime Anlam: (Bir gayeye kesin olarak hedeflenerek, amacı ve davası dışında ki tüm duygu ve olumlardan) Temizlenme, arınma./ (Amaca dönük duygu ve olumları) Ziyade etme, artırma, artma. / Bir kimsenin, amacı, davası uğruna, aynı yolda beraber olduğu kardeşlerine, malik olduğu (mal, imkan, ilim, kabiliyet vs) herşeyden katkı sağlaması. / Nisab miktarı mala yada paraya sahib olan kimsenin, kırkta birini kurallara uygun olarak vermesi ve bu verilen.
fâılûne. Kök: FA:LKelime: failİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İşi yapan. Fiili işleyen. | | | | |
Diğer Meal: Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekâtı öderler.
|
23. MU'MİNUN / 5-6-7Sure Ayet Sayısı: 118 Kitap Sırası: 23 Nüzul Sırası: 74 Nüzul Yeri: MEKKE | ✦ ve Zevceleri veya melekesi yeminlerinde olanlar dışında... fercleri için hafız olanlar…
Artık muhakkak onlar, levm edilmiş olanların gayrısında olurlar. Bunun verasını ibtiga eden kimse… artık işte onlar… onlar, düşmandır. | وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ | .5 | 5 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
furûcihim Kök: FRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
hâfizûne. Kök: HFZ:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اِلَّا عَلٰٓى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُوم۪ينَۚ | .6 | 6 |
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
ezvâcihim Kök: ZVCKelime: ezvacİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Çeşit. Tür. / Sınıf. Cins. / Bir şeyi tamamlayan, bütünleyen, noksanlarını ikmal şeyler. / En az iki şeyden meydana gelen. Bunların her biri. // Karı ve kocanın herbiri.
ev Kök: harfKelime: evKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). yahut, veya, ya da / Tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
meleket Kök: MLKKelime: melekFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.
eymânuhum Kök: YMNKelime: yeminİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Kasem. Yemin, and. Mübarek. Sağ, sağ taraf, sağ el. Sözü Allah'ı zikrederek kuvvetlendirmek. El tutuşarak, Allah'a bağlılıklarını bildirerek, Allah'a ve birbirlerine söz vererek ahitleşmek. Fık: Zevcesi ölmüş er.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
innehum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
gayru Kök: G:YRKelime: gayrİsim, Eril Kelime Anlam: Diğer. Başka, başkası. Rakib. Yabancı. Artık. (kıskançlık içerir) (İstisnâ edâtıdır. Başlarına getirildiği kelimeyi nefy yapar.)
melûmîne. Kök: LVMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ | .7 | 7 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
ibtegâ Kök: BG:YKelime: begyFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
verâe Kök: VRYKelime: vera ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Arkadan gelen. / Öte. / Başka taraf. / Arka, geri. / Torun. / Çakmaktan ateş çıkması. // Ateş yakmak. / Müphem olarak, müphem bir şekilde, bir şeyin başka bir şeymiş gibi yapılması. / Gizlemek, örtmek, bir şeyin arkasına örtmek, gizlemek. / Yardımcı, takipçi. / Hz. Musaya inzal olan Kanun Kitabı. // Arzı örten mahlukat. Yaratılmış olanlar. Halk. Mahluk. // Takvânın ileri derecesi. Bilmediği ve şüphe ettiğini öğrenip iyiye ve doğruya göre hareket edip bütün günahlardan çekinme hâleti.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
humul Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
âdûne. Kök: A:VDKelime: adÖzel İsim | | | | |
Diğer Meal: Onlar ki, ırzlarını korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
|
23. MU'MİNUN / 8-9-10-11Sure Ayet Sayısı: 118 Kitap Sırası: 23 Nüzul Sırası: 74 Nüzul Yeri: MEKKE | ✦ ve Emanetlerine ve ahdlerine riayet edenler…
✦ ve Salatlarını hıfz edenler… İşte bunlar, Firdevse varis olan, varislerdir… onlar orada ebedidirler. Sure başından buraya kadar, iman edenler ile ilgili olarak 7 vasıf sayılmaktadır. | وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۙ | .8 | 8 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
emânâtihim Kök: eMNKelime: emanetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Eminlik. İstikamet üzere bulunmak. Birisine koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için bırakma. Emniyet edilip inanılan şey. Başkasının hukuku emniyet edilip, inanılabilen. Osmanlılar Devrinde bazı devlet dairelerine verilen isim. Şehr emâneti, Rusumat emâneti gibi...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ahdihim Kök: A:H!DKelime: ahd ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant // Vaadetme. Söz verme. / Yemin. And. Misak. / Asır. Devir. / Tevhid. Mukavele. Vasiyet. // tanıma, / yükümlülük, yemin, söz verme.
râûne. Kök: RA:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَۢ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
salavâtihim Kök: S:LVKelime: salavatİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Düzen vermek, düzenlemek. / Sineyi yok ederek ve benliğinden arınarak, Allah'ın kainata düzen vermesine katılmak. Kelime Anlam:
yuhâfızûne. Kök: HFZ:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَۙ | .10 | 10 |
humul Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
vârisûne. Kök: VRS!Kelime: varisİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Mirasçı. Kendisine miras düşen. Mirasa konan. Vefat eden birisinin maddî veya manevî mal ve mülkünde kullanmaya, tasarrufa salâhiyetli olan.
El Varis : İntikal etmek, intikalen malolmak. ALLAH'ın veraset kabul etme fiili. | | | | | | اَلَّذ۪ينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَۜ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ | .11 | 11 |
ellezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
yerisûnel Kök: VRS!Kelime: irasFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Sebeb olmak, vermek. Vâris kılmak, miras bırakmak, miras yemek. Gerekmek.
firdevse Kök: FRDSKelime: firdevs ... veri girişi devam ediyor ...
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
hâlidûne. Kök: H:LDKelime: halidİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Sonsuz, ebedi. Daimi. Sürüp giden. Devam eden. | | | | |
Diğer Meal: Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler. Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir. Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
|
23. MU'MİNUN / 12-13-14-15-16Sure Ayet Sayısı: 118 Kitap Sırası: 23 Nüzul Sırası: 74 Nüzul Yeri: MEKKE | BİZ İnsanı, elbette kat'iyyetle...
✦ tinden bir sülaleden halk ettik.
✦ Sonra onu, mekin kararda bir nutfe kıldık.
✦ Sonra nutfeden alaka halk ettik.
✦ Ardından alakadan mudga halk ettik.
✦ Ardından mudgadan kemikler halk ettik.
✦ Ardından kemiklere et kisvelendirdik.
✦ Sonra onu başka bir halk edişle inşa ettik. Halk edenlerin ahseni ALLAH ne bereketlidir!
✦ Sonra siz bunun ardından muhakkak mevt olacaksınız.
✦ Sonra muhakkak siz, kıyamet yevminde baas olacaksınız. 12 - 16 ayetlerde, İnsan'ın halk edilişi ile ilgili 9 aşama sayılmaktadır. | وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ ط۪ينٍۚ | .12 | 12 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
kad Kök: harfKelime: kadKelime Anlam: Kesinlik, kat'iyyet bildirir. Fiil, tahkik, ümid, rica, intizar, yakınlık, azlık veya çokluk ifade edebilir.
halaknal Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
insâne Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
sulâletin Kök: SLLKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
tînin. Kök: T:YNKelime: tiynİsim, Eril | | | | | | ثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً ف۪ي قَرَارٍ مَك۪ينٍۖ | .13 | 13 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
cealnâhu Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
nutfeten Kök: NT:FKelime: nutfeİsim, Dişil Kelime Anlam: Duru ve saf su. / Meni. Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi. / Taşmış, dökülmüş su. / Deniz.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
karârin Kök: K:RRKelime: kararİsim, Eril Kelime Anlam: Değişmez hale gelmek. Sabit ve sakin olmak. Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. Gitmeyip kalmak. Oturaklı yer. Sakin olacak yer. Anlaşılan ve sabit hale gelen son karar sözü. Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. Dolanmak. Ayakları kısa ve çirkin yüzlü bir cins koyun.
mekînin. Kök: MKNKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَاماً فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْماًۗ ثُمَّ اَنْشَأْنَاهُ خَلْقاً اٰخَرَۜ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِق۪ينَۜ | .14 | 14 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
halaknen Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
nutfete Kök: NT:FKelime: nutfeİsim, Dişil Kelime Anlam: Duru ve saf su. / Meni. Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi. / Taşmış, dökülmüş su. / Deniz.
alakaten Kök: A:LK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
halaknel Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
alakate Kök: A:LK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mudgaten Kök: MD:G:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
halaknel Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
mudgate Kök: MD:G:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ızâmen Kök: A:Z:MKelime: azmİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kesevnel Kök: KSVKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
izâme Kök: A:Z:MKelime: azmİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam:
lahmen Kök: LHMKelime: lahmeİsim, Eril Kelime Anlam:
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
enşe'nâhu Kök: NŞeKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
halkan Kök: H:LK:Kelime: halakİsim, Eril Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: Kelime Anlam: Yaratmak. İcad. Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ibdâ' eylemek. Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek. Halk, toplum.
âhara Kök: eH:RKelime: aharİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
tebâreka Kök: BRKKelime: barek ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Bolluk, çoğalma, artma. Bereket. Mubarek.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
ehsenul Kök: HSNKelime: ahsenİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: En güzel. Çok güzel. İyi zan. Pek güzel. İyi amel ve haslet. Daha iyi.
hâlikîne. Kök: H:LK:Kelime: halıkİsim, Etken, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: Yoktan yaratan. Yaratıcı.
El Halık : Halkediciliği. var olmaya başlamak, var olma niyeti gibi...
Her varlığın ALLAH'ın tecellisi ile bir halik tarafı vardır; ana karnında, insan gönlünde, toprakta ALLAH'ın halik fiili tezahür eder. | | | | | | ثُمَّ اِنَّكُمْ بَعْدَ ذٰلِكَ لَمَيِّتُونَۜ | .15 | 15 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
innekum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
ba'de Kök: BA:DKelime: badeİsim, Zaman Zarfı Kelime Anlam: Zaman zarfıdır ve tehir ifade eder. / Sonra. İtibaren. / Zaman yada meakan olarak uzak, mesafeli. / Umulmadık. / Helak olmak.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
meyyitûne. Kök: MVTKelime: meyyitİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi. Kelime Anlam: Ölü. Cansız. Ölmüş. Cenaze.
Cansız şeyler. Sürülmemiş topraklar. Sahibsiz yerler. | | | | | | ثُمَّ اِنَّكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ تُبْعَثُونَ | .16 | 16 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
innekum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
yevmel Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
kıyâmeti Kök: K:VMKelime: kıyametİsim, Dişil Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. Dikilme. Ayaklanmak.
İsyan. Karşı koyma, direnme.
Ölümden sonra tekrar dirilmek. Başında durma, yönetme. Bir işe başlamak, devam etmek.
Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. Canlanmak. Kıyamet günü manasına da gelir.
Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki, kainatta ki varlıkların uzay boşluğunda ki duruşlarının düzenlendiği, bununla beraber kıraat yapılan ayakta durma kısmı.
✦✦ İnsanın bir çırpıda ayağa kalkmasıdır. Sonuna hâ harfi ilave edilerek onun aniden meydana geleceğine dikkat çekilmiştir.
Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman. Mc: Büyük bela. Fazla sıkıntı.
tub'asûne. Kök: BA:S!Kelime: baas ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Köklü bir değişimle yeniden başlatma. / Yeniden hayatlandırma, diriltme. İhya. / Uykudan uyandırma. / Diriliş. / Gönderme, gönderilme. / Rönesans.
El Bais : Beraberliğinde, birleşmesinde ortak, sebep. Karışma, herşey birbirine karışıktır. Mevtten sonra hayy eden. Köklü değişimler için Nebi irsal eden. | | | | |
Diğer Meal: Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık. Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik. Sonra bu az suyu “alaka” hâline getirdik. Alakayı da “mudga” yaptık. Bu “mudga”yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şânı ne yücedir! Sonra (ey insanlar) siz bunun ardından muhakkak öleceksiniz. Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.
|
23. MUMİNUN / 17Sure Ayet Sayısı: 118 Kitap Sırası: 23 Nüzul Sırası: 74 Nüzul Yeri: MEKKE | Elbette kat'iyyetle… BİZ, sizin fevkinize yedi tarık halk ettik.
BİZ, halkıyyetten gafil değiliz! | وَلَقَدْ خَلَقْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعَ طَرَٓائِقَۗ وَمَا كُنَّا عَنِ الْخَلْقِ غَافِل۪ينَ | .17 | 17 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
kad Kök: harfKelime: kadKelime Anlam: Kesinlik, kat'iyyet bildirir. Fiil, tahkik, ümid, rica, intizar, yakınlık, azlık veya çokluk ifade edebilir.
halaknâ Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
fevkakum Kök: FVK:Kelime: fevkİsim, Eril Kelime Anlam: Üst. Yüksek. Yukarı. Fazla.
seb'a Kök: SBA:Kelime: seba ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam:
tarâika Kök: T:RK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
kunnâ Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
anil Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
halkı Kök: H:LK:Kelime: halakİsim, Eril Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: Kelime Anlam: Yaratmak. İcad. Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ibdâ' eylemek. Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek. Halk, toplum.
gâfilîne. Kök: G:FLKelime: gafilİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Aldanan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. | | | | |
Diğer Meal: Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol yarattık. Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.
|